YARDIMLAŞMA

Aileler; Çocuklarda, Yardımlaşma ve Dayanışma Bilincinin Oluşturmak İçin Neler Yapmalı?


Yardımlaşma duygusunun çocukta oluşabilmesi için öncelikle ailedeki bireylerin birbirleri ile sağlıklı iletişim kurması gerekir. 

  • Çocuklar yardımlaşma ve paylaşma duyguları ile doğmazlar. Çocuklar, yardımlaşmayı aile içinde yaşayarak, yardımseverlik davranışını doğal yollarla öğrenirler. Diğer sosyal davranışların gelişiminde olduğu gibi yardımseverlik de yaşamın ilk yıllarında öğrenilir. Doğuştan bir duyguyla sevdikleri, hoşlandıkları şeyleri bir başkası ile paylaşmak istemezler. Özellikle küçük çocuklar, yetişkinlere göre daha benmerkezci oldukları için, yardımlaşma duyguları gelişmemiştir.

Uzmanlara göre 2-6 yaş arası bu duygunun kazanımında önemli bir zaman dilimi olduğu söylenmektedir.      2 yaşına kadar benmerkezci olan çocuklar 2-6 yaş arasındaki ilk çocukluk evresinde çocuk; sosyal ilişkinin nasıl kurulduğunu, ev dışındaki insanlarla özellikle kendi yaşıtları ile nasıl beraber olunacağını öğrenmeye başlar.          2 yaşına kadar yalnız oynamayı seven, oyuncaklarını paylaşmayan çocuk 3 yaşından itibaren akran grubu ile paylaşıma yardımlaşmaya dayalı oyunlara girmeye başlar.

Çocukta yardımlaşma ve paylaşma duygusunun oluşmaya başladığı döneme bakıldığında, okul öncesi eğitim dönemine denk gelmektedir. 2-6 yaşlarından itibaren çocuklara ellerindeki oyuncakları, yiyecekleri ve imkânları arkadaşları ile paylaşma duygusu aşılanmalı, böyle olunca arkadaşları tarafından daha çok sevileceği, oyunlarının daha güzel olacağı, başka bir çocuğu sevindirmenin insanı mutlu edeceği anlatılmalı, yaşanan örnekler onun anlayacağı bir dille kendisine uygun bir şekilde anlatılmalıdır. Bencil olursa arkadaşlarının kendisinden uzak duracağı, her çocuğun, her insanın arkadaşına ihtiyaç duyacağı ona öğretilmelidir.

  • Yardımsever çocuklar yetiştirmenin en belirgin yolu, onlarda görmeyi istediğiniz, cömert, düşünceli ve yardımsever davranışı sizin de uygulamanızdır. Çocuğunuzla, hem yardım aldığınız hem de yardımda bulunduğunuz zamanları paylaşabilir, o anlardaki duygularınız üzerine konuşabilirsiniz. Çevrenizde yardıma ihtiyacı olanları fark edip yardımcı olurken, bu davranışın çocuğunuzda da gelişmesi için örnek olma da önemlidir. Örneğin evde anne ve babasının gün içerisinde karşılaştıkları zorluk ve sıkıntıları birlikte yardımlaşarak çözmeye çalıştığını gören çocuklar, yardımlaşmanın ve dayanışmanın değerini daha iyi anlayacaktır. "Bir elin nesi var iki elin sesi var." Atasözü yardımlaşmanın gerekliliğini anlatırken, Mevlana'nın "Bir mum, diğerini tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez."  ifadesi de yardım etmenin bizden bir şeyler eksiltmediğini hatırlatır.  J
  • Yardımlaşma; cimrilik, bencillik, aç gözlülük, kıskançlık gibi olumsuz davranışlara engel olur. İnsanın doğuştan eğilimli olduğu; başkalarıyla birlikte olma, paylaşma ve yardımlaşma gibi güzel özellikleri geliştirir.
  • Çocuğunuzu size yardım etmesi için teşvik etmek, uygun ortamı hazırlamak da önemlidir. Size yardım ettiğinde sonuçlarını ve duygularınızı paylaşın. Bu davranışın sizi ne kadar mutlu ettiğini söylemek bile çocuk açısından çok değerlidir.
    •  Yardım istediğinde çocuğunuza kızmayın. Yardım talebinde haklıysa yardımcı olun. Sorumluluktan kaçmak için yardım istediğinde bu sorumluluğu kendisinin yapabileceğini vurgulayarak onu motive edin.
    • Sene içinde bayramlar, belirli gün ve haftalar gibi kültürel önem taşıyan zaman dilimlerinde toplumsal kaynaşmaya katkı sağlayacak faaliyetlere çocukla birlikte katılmak önemlidir. Son olarak da çocuğun,  çevresinde ve okulunda planlanan sosyal dayanışma ve yardımlaşmayı amaçlayan projelere (kardeş okul, yuvaya kitap uçur, ilaç yardımı vb. ) katılımı desteklemeli, yardımlaşmanın ne kadar kapsamlı olabileceği gösterilmelidir. 



Yazdır

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin



  Beğen | 0  kişi beğendi